5989defa izlendi
Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 11 Kasım 2012 Pazar günü yapılan Hayat Rehberi Sohbetidir.
AÇIKLAMA
- İslam insandan insana öğrenilen bir dindir. Müslümanların da tek örneği Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemdir. O’nun örnekliğini taşıyan ilimler kâğıtta kaldığı müddetçe insana bir fayda sağlamaz. O’nun yürüdüğü yerden yürümeli ki mü’min Resûlullah’ı örnek almış olsun.
- Çok bilmekten daha önemli olan mefhum; bilindiği kadarıyla dine hizmet etmek ve dini öğretmeye çalışıp yaşanmasına vesile olmaktır. Hiç kimse bunu başka mercilere devredip kendini bu mesuliyetten kurtaramaz. Tıpkı bir abdest için onca yolu giden Ali radıyallahu anh gibi. Böyle bir halifeye sahip Müslümanların bilgilerini saklama veya küçük görme hakkı yoktur. Bu bir mesuliyettir.
- Öğretmiş olmak için öğretmek, amaç dışıdır. Olması gereken, öğrettiğini yüz yıl sonrasına ulaşması umuduyla öğretmektir. Bu umut ve heyecanı taşımak şarttır. Heyecan ve ihlâsla yapılan her iş meyvesini bugün, yarın veya yıllar sonra dahî mutlaka verecektir.
- Müslüman davet ettiği İslam’ın üzerinde izlendiği kişidir. Örnek alınabilecek konumda bulunan bir Müslüman; yapılmasında bir beis olmayan veya mübah olan işleri dahî yapmakta imtina etmelidir.
- İslam’ı öğreten kimse, karşısında bulunan kitlenin sayısına takılı kalmaz. Bu sebeple görevi Allah’a davet etmek olduğu için az sayıya takılıp bıkkınlık göstermez. Bilinmelidir ki Allah; dinine tebliğ edene, davet edilen topluluğun sayısına gore değil davette güdülen niyete gore muamele eder.
- İslam için hizmet “hocalık” makamına sahip kişilere has bir özellik değildir çünkü toplumun “Belirli bir makama geldikten sonra hizmet ederim.” demekle geçirilecek zamanı yoktur. Bu sebeple herkes bildiği kadarıyla dinine hizmet etmek zorundadır. Herkes bildiğinin hocasıdır.