5505defa izlendi
Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 25 Mayıs 2014 Pazar günü yapılan Şehzadebaşı Camii Sohbetidir.
AÇIKLAMA
- Ailede gündem yapılmış cennet sevdası, çocuğun ömür boyu umudu için bir yol azığıdır. Cennet heyecanı ile büyümüş bir çocuk, diğerlerine nazaran dini sorumluluklarını yerine getirmekte bir sıkıntı yaşamayacak ve haramlardan olduğunca uzak durmaya çalışacaktır. Üstelik bu heyecan sayesinde Ümmet için büyük işler yapacaktır.
- Sanallaşan dünya, cennet algısını da sanal hale getirmeye çalışmaktadır. Cennete biçilen değerler bu sanal âlemde görülenlerden ve teknolojinin izin verdiği ile sınırlandırılanlardan çok ötededir. Oysa dünyayı olduğu gibi her şeyi yaratan Allah, dünya ile kıyaslanamayacak kadar cennetin daha güzel olduğunu bildirmiştir. Mü’min, Allah’ın istediği yerden bakmalıdır ki kısıtlı bakış açılarına takılmadan yol alabilsin.
- Dünyayı yolcunun gölgelendiği bir yer gibi gören Resûlullah aleyhisselamın, o dünyanın çevresinde dolanıp duran, peşinden sürüklenen ve onun sevgisini yüreğinde taşıyan ümmeti olamaz. Müslümanlar dünyayı elbette ellerine almalı fakat kalp kapılarını asla dünyaya aralamamalıdırlar. Unutulmamalıdır ki bütün nimetler gibi dünyaya hükmetmek de Allah’a iman eden kulların hakkıdır.
- Ümmeti Muhammed denge ümmetidir, dünya ile ahiret dengesi üzerine yaşar. Amaç; dünyayı cennetleştirmek değil dünyayı cennete giden bir basamak olarak kullanmaktır.
- Cennet hasretini zirvede yaşayan ashabı kiramın sırrı; inen her ayetle büyük bir tesir altına giriyor olmaları ve hemen o ayetleri hayatlarına geçirmeleriydi. Rahman’ın cennetine girmek isteyen her mü’min, bu yolun ashabı kiramı modellemekle mümkün olduğunu hatırından hiç çıkarmamalıdır.
- Batı menşeili olan felsefeyle birlikte dini kuralları yorumlama hastalığı, ayet ve hadislere kadar uzanarak insanları başka alanlara yönlendirmeye çalışmaktadır. Ancak bu şekilde Müslümanların eğitim metodundaki mihenk taşları olan ayet ve hadisler basit bir hale indirgenemez. Cennetin heyecanlandırma, cehennemin ise sakındırma etkisi ancak Kur’an ve Sünnet’e imani bir bakış açısıyla bakıldığı zaman elde edilir.