5863defa izlendi
Nureddin Yıldız Hocamız tarafından 12 Nisan 2014 Pazar günü yapılan Şehzadebaşı Camii Sohbetidir.
AÇIKLAMA
- Mü’min, kendisi için istemediğini mü’min kardeşi için de istememelidir. Kendisinin veya yakınlarının cehenneme girmesini istemediği gibi bütün insanlığın da cehenneme girmesini istemez ve bunun için de gayret eder. Mü’min, yüreği geniş adamdır.
- Müslüman dünyevilikten kurtulup nebevî bir bakışla çevresine baktığında, önce kendisinden ve yakın çevresinden başlayarak merhamet ve samimi bir yürek ile dünyayı imar edebilir.
- Bugün merhamet standartlarımız; zâhirde aç ve muhtaç insanlar ile sınırlanmıştır. Asıl merhamet insanların fani dünyalarından ziyade ebedi ahiret hayatlarını dert edinmektir. Mü’min fakir ülkelerde açlıktan ölüme terk edilmiş insanlara üzüldüğü gibi batıl bataklığında imansız ölen insanlara da üzülür ve bu insanları kurtarmak için mücadele eder. Mü’minden, komşusu açken uyuyamadığı gibi komşusunun imanı tehlikedeyken de aynı hassasiyeti göstermesi beklenir.
- İslam’a teslim olmak, diğer teslim olanlara kardeşlik bağıyla bağlanmaktır. İlk nesil ashabı kiram kardeşliğin en güzel örneklerini göstermiş ve artırdıklarından değil, ihtiyaçları olanlardan kardeşlerine de vermişlerdir. Alırmış gibi vermek ashap kalitesinde imanı yaşamanın adıdır.
- Resûlullah sallahu aleyhi ve sellem, Yahudi çocuğu bile olsa ona Allah’ın kulu nazarıyla bakıp merhamet ile tebliğ yaptı. Hâl böyleyken Müslümanların kendi çocuklarına ve kardeşlerine merhametten uzak muamelede bulunması düşünülemez.